Künye:
Yönetmen & Senaryo: Jake Paltrow
Yapımcı: Michael Auret, Tristan Lynch
Yapım bilgileri: 2014, ABD, 100 dakika
Oyuncular: Michael Shannon, Kodi Smit-McPhee, Nicholas Hoult, Elle Fanning, Aimee Mullins, Alex McGregor, Liah O’Prey, Robert Hobbs, Christy Pankhurst, David Butler, David Clatworthy
İyi filmlere eleştiri yazmak kolaydır. Filmin maharetlerini alt alta yazarsınız, ayıp olmasın diye o kadar iyi yapamadığı birkaç şey eklersiniz, yazıyı yayınlarsınız. Kötü filmlere eleştiri yazmak da kolaydır. Filmin günahlarını alt alta yazarsınız, ayıp olmasın diye o kadar kötü yapmadığı birkaç şey eklersiniz, yazıyı yayınlarsınız. Fakat arada bir Young Ones gibi filmler çıkabilir. “İyi, kötü, vasat” kavramlarının dışındadırlar. Çok iyi yaptıkları şeyler kadar çok büyük başarısızlıkları da vardır. Bakalım neymiş onlar?
Filmin ilk yarısında Ernest Holm’u ve kurduğu düzeni izliyoruz.
Burada edindiğimiz bilgiler, filmin geri kalanı için önem taşıyor.
Young Ones, genellikle festivallerde gösterim şansı bulmuş olan bir film. ABD’de 17 Ekim’de gösterime girdi ama bağımsız bir film olması itibariyle ülkemizde gösterim şansı bulabileceğini pek sanmıyorum. Türünü ise “kıyamet sonrası western” olarak tanımlamak mümkün. Bir kuraklığın tüm dünyaya hâkim olduğu ortamda geçen filmimiz 3 bölüme ayrılmış. İlkinde “baba” Ernest Holm’u tanıyoruz. Kurulu düzenini, ailevi sorunlarını, kuryelik işini ve çiftliğine su vermek için mücadelesini görüyoruz. İkinci bölümde “damat” Flem Lever’a odaklanıyoruz. Ernest’ın kızıyla olan ilişkisi, çevirdiği dalavereleri, Ernest’i öldürmesini ve çiftliğini ele geçirme amacını ulaşmasını izliyoruz. Üçüncü bölüm ise olayları “oğul” Jerome Holm’un gözünden aktarıyor. Flem’in dalaverelerinin ortaya çıkışı ve intikam hikâyesi bu bölümde. Filmdeki karakterlerin hiçbiri iyi veya kötü değil. Ernest Holm onca iyiliğine rağmen karısını sakat bırakmış. Flem Lever onca dalaveresine rağmen karısına ve kayınbiraderine iyi bakıyor. Hatta Ernest’in tam tersi olmasına rağmen o da kötü biri değil. Jerome, onca iyiliğine rağmen finalde “erkek” oluyor. Film, bunları seyirciye başarıyla aktarıyor. Bütün bunları alt alta yazıp topladığınızda da güzel bir insan hikâyesi çıkıyor.
Young Ones’ın merkezinde bir aile dramı var. Filmin bu yönü gayet güzel işliyor.
Fakat bunların “kıyamet sonrası”yla hiçbir alakası yok. Yazar / yönetmen Jake Paltrow güzel bir öykü yakalamış ama bunu kıyamet sonrası bir ortama taşımasının altındaki sebep bir muamma, çünkü yapılan bu değişikliğin filme hiçbir katkısı yok. Aynı öykü, asgari düzeyde değişiklikle kolonileşme dönemindeki vahşi batıda da anlatılabilirdi. Neyse ki yönetmenlik koltuğundayken anlamsız kararlardan uzak durmuş. Ağır tempolu hikâyesinin hakkını vermiş. Ayrıca filmin başarılı bir görüntü işçiliği var. Young Ones, bağımsız bir film için çok iyi bir kadroya sahip. Man of Steel’in kötü adamı Michael Shannon, The Road (Yol)’un küçük yıldızı (artık pek de küçük değil) Kodi Smit-McPhee, X-Men: First Class (Birinci Sınıf) ve Days of Future Past (Geçmiş Günler Gelecek)’in Beast’i Nicholas Hoult ve Super 8’le çıkış yakalayan, Dakota Fenning’in kardeşi Elle Fanning filmi başarıyla sürüklüyor. Yardımcı rollerdeki Robert Hobbs, , Alex McGregor, Liah O’Prey ve Christy Pankhurst’ü de es geçmemek lazım.
Senariste not: Merkepi robotik yapmakla bilimkurgu olunmuyor.
Sonuç itibariyle Young Ones, asli görevi olan hikâye anlatımını yerine getirmek konusunda çok başarılı. Fakat bu hikâyenin taşındığı ortamın filme hiçbir etkisi yok. O yüzden Young Ones’ı bir kıyamet sonrası olarak değil de bağımsız western olarak izlemekte fayda var. Durgun filmler ve insan hikâyesi anlatan westernler ilginizi çekiyorsa Young Ones sizi pişman etmeyecektir. Geri kalanlar ise uzak durmalı.
[youtube=http://youtu.be/mH9_tU5PbGs&w=600]
